Başak Oksel Çelik

Küçük bir kız çocuğuyken astronot ya da bilim insanı olmak isteyen arkadaşlarımın aksine hayalimde hep kendi çizgi filmimi yapmak vardı. 10 yaşlarındayken John Buscema’nın çizgilerinden “Barbar Conan” ile tanışınca çizgi film yapımcılığı hayalinden çizgi roman yapımcılığı hayaline transfer olmam da bu yüzden çok da şaşırtıcı değildi ailem için.. Ancak muhtemelen ülkemdeki her gencin üniversite tercihleri sırasında başına geldiği gibi ben de “Kızım hobi olarak yine yap!” ısrarlarından payıma düşeni aldım. Ailemin farklı mesleğe yönlenmem konusunda diretmelerine karşı benim de çizim üzerinde direnmemle harmanlanan tercihim endüstriyel tasarımcılığa da böylece giriş yapmış oldum. Endişelerimin tam tersine mesleğimi o kadar çok sevdim ki, beni çocukluğumda çok mutlu eden karakter tasarımlarıma ve gençken yazdığım senaryolarıma senelerce geri dönme ihtiyacı hissetmedim. Yıllar geçtikçe içimdeki o minik boşluğun aslında bu hayallerimden tamamen kopmuş olmak olduğunu fark ettiğimde ise aradan 7 sene daha geçmişti… Şimdi ise hobi olarak illüstrasyon ve karakter tasarımı yapmaya ve fırsat buldukça kardeşimle beraber yazdığımız naçizane hikayelerimizi çizecek kadar kendimi geliştirmeye çalışıyorum.